Sberbank ve Emirates Denizbank konusunda anlaştı

06.04.2019 | 11:01

Sberbank ve Emirates Denizbank konusunda anlaştı(AA) Sberbank ve Emirates NBD tarafından yapılan ve DenizBank tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) paylaşılan açıklamayla anlaşmanın tamamlandığı duyuruldu.

Konuya ilişkin açıklamada, şunlar kaydedildi:

"İlgide kayıtlı açıklamalarımız ile Emirates NBD Bank PJSC (Emirates NBD) ve Sberbank of Russia'nın, Sberbank'ın, sahibi olduğu Denizbank'ın hisselerinin yüzde 99,85'inin Emirates NBD'ye satışı konusunda bir sözleşme imzaladıkları duyurulmuştu. 

2 Nisan 2019 tarihinde, Sberbank ve Emirates NBD bir "Yenilenen Sözleşme" imzalamış ve Denizbank hisselerinin yüzde 99,85'inin toplam bedeli konusunda Denizbank'ın 31 Aralık 2018 tarihi itibarıyla sahip olduğu 15,51 milyar TL'lik konsolide özkaynak büyüklüğüne istinaden 15,48 milyar TL bedel üzerinden yeniden düzenlenen hükümler çerçevesinde anlaşmışlardır.

Devir işleminin düzenleyici kuruluşların onayına tabi olmak koşuluyla 2019 yılının ikinci çeyreğinin sonunda tamamlanması beklenmektedir."

Ateş: Satışının en kısa sürede tamamlanması arzumuz

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, ise TOSYÖV, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve KOSGEB iş birliği ile DenizBank ana sponsorluğunda gerçekleştirilen 15. KOBİ Zirvesi'nin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Sberbank'ın DenizBank'taki yüzde 99,85'lik hisselerini Birleşik Arap Emirlikleri'nin en büyük bankası Emirates NBD'ye satmasına ilişkin süreçte gelinen nokta hakkında değerlendirmelerde bulunan Ateş, 21 Mayıs 2018'de hissedarlık alım sözleşmesinin imzalandığını anımsattı.

Ateş, regülatörlerin onayının beklendiği süreçte çok ciddi dalgalanmalar olduğunu ve dolar/TL'nin 7 seviyelerine kadar yükseldiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Bizim imzaladığımız tarihte bankacılık sektörünün defter/fiyat çarpanı 0,7'ler civarındaydı. 100 liralık öz varlığın 70 lira gibi işlem gördüğü bir ortalama vardı. Bugünkü değeri tam bilmiyorum ama yüzde 50'ler civarında işlem görüyor. Bu arada bankamız çok karlı ve başarılı gelişimini sürdürdü. Kamu bankalarının ardından en çok büyüyen banka olmak, yeni şubeler açmak ve yurt içi yurt dışı operasyonlarını artırarak sürdüren bir DenizBank gördük. O arada da bizim 14,6 milyar lira olarak ekim sonu itibarıyla değerlenen satış fiyatımız, şu anda 15,5 milyar lira oldu. Bu da aşağı yukarı defter değerimizle birebir ölçüşüyor."

DenizBank'ın çok kıymetli bir varlık olduğuna vurgu yapan Ateş, 4 kere aynı yönetim ve isimle el değiştirdiğini, büyümesini sürdürdüğünü söyledi.

Ateş, çok büyük ve 100 yıllık mazisi olan bankaların defter değerlerinin bir hayli altında işlem gördüğüne işaret ederek, "DenizBank hisselerinin birebir değerle el değiştirmesi çok önemlidir." ifadesini kullandı.

"3 Nisan itibarıyla satış anlaşmasında revizyon yapıldı"

Hakan Ateş, Amerika ve Avrupa Birliği'nin Rusya'ya karşı yaptırımlarının, Rus bankalar ve Sberbank'ın yurt dışı operasyonlarında bir engel yarattığını belirterek, "Biz bu engeli DenizBank adına aştık ama genel çerçeve itibarıyla hissedarımızın böyle bir durumu olduğu ortada. Aksi halde zaten hisseleri satma gibi bir düşüncesi olacağı kanaatinde olacağı ben hiç değilim." dedi.

Emirates NBD ile görüşmeler sonucunda 3 Nisan 2019 itibarıyla satış anlaşmasında bir revizyon yapıldığını anlatan Ateş, satışın henüz sonuçlanmadığını, alıcı ile satıcının anlaştığını, ancak burada her türlü düzenleyicinin onay sürecinin bulunduğunu söyledi.

Ateş, başta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) olmak üzere Türkiye'deki düzenleyicilerin onayının önemli olduğunu vurgulayarak, çünkü satışa konu hisselerin DenizBank'a ait olduğunu ifade etti.

DenizBank satışının ne zaman tamamlanacağının regülatörlerin onay sürecine bağlı olduğunu aktaran Ateş, "Alıcı ile satıcı arasındaki görüşmeler sona erdi. Bundan sonraki aşama, tabii düzenleyicilerin vereceği onayla ilgili. Bürokratik işlem ve her türlü onayın ayrıntılı olarak yapıldığı bir işlem. Ne kadar süreceğini bilmiyorum ama en kısa sürede tamamlanması arzumuzdur." diye konuştu.

Ateş, DenizBank'ın satışının Türkiye için önemli bir sermaye hareketi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"DenizBank olarak biz her durumda yolumuza aynen devam edeceğiz. Günün sonunda sermaye piyasalarına daha kolay erişim ve oradan kaynakların cezbedilmesi konusunda bizi destekleyecektir. Bu da ülkeye yatırım ve finansman olarak geri dönecektir şimdiye kadar olduğu gibi. Banka bugüne kadar 4 kere el değişti ama hiç temettü ödemedi. Türkiye'deki bütün kaynak Türkiye'de kaldı." değerlendirmelerini yaptı. 

"Sermaye piyasalarında olmak dezavantaj değil avantajdır"

Hakan Ateş, "Sermaye enjeksiyonu söz konusu mu?" sorusu karşısında, şunları söyledi:

"Tabii olabilir. Bu hissedar meselesi. Yönetim kurulunda alınmış bir karar olmadan ben size 'olur ya da olmaz' diyemem ama gereği neyse hissedarlar yapar. Biz karlı büyüyen vasıflı bir varlığız. Yönetimde kimin olduğu da önemli değil, kurumuz biz. İleriye doğru baktığımızda, 22 yılda, bankayı kurduğum 1997'den bu yana ortak aklımızda her şeyi başardık. Buradan ileriye de başarılı geçmişimiz geleceğimizin teminatıdır diyebiliriz. Bundan hareketle karlı büyüyecek bir yapınız varsa, siz de kaynak koyduğunuzda bunu fazlasıyla geri alabileceğinizi düşünüyor ve inanıyorsanız, tabii ki yaparsınız. O hissedarın bileceği bir iş ama ne kadar güçlü sermayeyle girerseniz kaldıracınızı o kadar iyi kullanırsınız. Bu da çevrenize o kadar pozitif etkiniz olacağı anlamına gelir."

"Borsadan çıkma veya halka açıklık oranını artırma gibi bir plan var mı?" sorusunu da Ateş, şöyle yanıtladı:

"Bu konular için hiç daha... Daha regülatör onayı olacak da, hissedar devir değiştirmesi onaylanacak da... Yeni hissedarın onaylanması halinde Emirates NBD'nin üst kurullarının vereceği karar. Bizim yönlendirmelerimiz tabii ki olacak. Ben zannetmiyorum... Sermaye piyasalarında olmak dezavantaj değil avantajdır. Biz zaten bankalar olarak sermaye piyasalarında olsak da olmasak da her 3 ayda bir bütün finansallarımızı açıklamakla yükümlüyüz. Zaten saydamlık ve hesap verebilirlik bizim en önemli vasıflarımız. Güven ortamını başka türlü sağlayamayız. Bankalar da güven müessesesidir. Sermaye piyasalarına tabi olmak bizim için ekstra zorluk değil, avantajdır. Onun için ileride değerlendirilecektir."