Yağli güreşin yedi asırlık tarihi

Yağli güreşin yedi asırlık tarihi

YER PARIS. ZAMAN 1894-97’LI YILLAR. PARIS SOSYETESI GÜREŞE BÜYÜK ÖNEM VERMEKTEDIR. OSMANLI IMPARATOR LUĞU’NDA FIRTINA GIBI ESEN ‘KORKUNÇ TÜRK’ VE KOCA YUSUF LAKAPLI YUSUF ISMAIL (1857-1898) DEVRIN EN GÜÇLÜ PEHLIVANLARI OLSEN, PANNS VE TOM CANNON GIBI ISIMLERI YENEREK ÜNÜNE ÜN KATMAKTADIR. 450 KILOGRAMLIK BIR TAŞLA IDMAN YAPAN AĞAÇLARA EL ENSE ÇEKEN BU YENILMEZ PEHLIVAN “TÜRK GIBI KUVVETLI” SÖZÜNÜN AVRUPALILARIN BEYNINE ADETA KAZINMASINDA BAŞROL OYNAMIŞTIR.

Yağli güreşin yedi asırlık tarihi

Koca yusuf’tan iki yıl sonra 1899’da 20. Yüzyıla giriş nedeniyle paris’te düzenlenen büyük fuar dolayısıyla yapılan ilk dünya güreş şampiyonluğu müsabakalarına katılan ve bu şampiyonada dünyanın en seçkin güreşçilerini peşi sıra yenerek dünyayı titreten kara ahmed’de (1870-1902) türk güreşinin sembol isimlerinden biridir. Sinoloji profesörü d.w. eberhad (29), çin kaynaklarının (han) zamanından (m.ö. 2. yüzyıl) güreşle ilgili bilgiler verdiğini ve bu kaynaklarda güreşin “toslama” işaretiyle gösterildiğini belirtmiştir. Olimpiyatlardan sonra dünyanın en eski spor organizasyonu olarak gösterilen tarihi kırkpınar yağlı güreşleri’nin temelleri ise edirne‘nin 1361 yılında fethinden öncesine dayanır. Anadolu’da bulunan osmanlılar, orhan gazi devrinde 1356-1357 yıllarında rumeli‘ye geçerler. Burada yaptıkları akınlar sırasında savaş yapmadıkları ve mola verdikleri günlerde zamanlarını aralarında çeşitli sporlar yaparak değerlendirirlerdi. Bir keresinde güreşe tutulan 40 yiğit içinden ikisi tutuştukları güreşi gece yarısına dek sürdürdükleri halde sonuçlandıramazlar ve ikisi de güreştikleri yerde can verirler.

Tarihi kırkpınar yağlı Güreşleri’nin organize bir şekilde ilk düzenlenişi ı. Murat zamanında 1361 yılına denk düşer. o tarihten bu yana 656 yıldır her yıl haziran ayı sonu ile temmuz ayının başında düzenlenmektedir.

Müsabaka öncesi güreşçiler için her yıl iki ton zeytinyağı harcanmaktadır. Pehlivanlar önce sağ el ile sol taraflarını sonra sol el ile vücutlarının geri kalan kısmını yağlarlar. Güreş esnasında meydanda dolaşan yağcılardan ihtiyaç duyarlarsa yağ alabilirler. 64 pehlivandan 32’si elenince kalan 32 pehlivan yağlardan arınmak için banyoya girer ve tekrar yağlanıp güreşe devam eder. Yağlı güreşe çıkan her pehlivanın güreş malzemesinin başında kıspet gelir. Manda, dana veya malak derisinden yapılan kıspetin bel kısmı dört parmak genişliğinde ve kalın olur. Beli sarması için kalın bir ip geçirilen bu kısma kasnak denir. Kıspetin diz kapağının altına gelen yere paça denir. Paça ile etin arasında paçabent denilen keçe konur. Deri kısım keçenin üzerine çekilir ve üzeri sicimle sıkıca bağlanır. Pantolonların her biri çelik yelek kadar ağırdır ve 13’er kilodur. Bu da müsabakadaki mücadeleyi bir hayli zorlaştırmaktadır.

Yaklaşık kırk yıl önce, yağlı güreşin kurallarında birtakım düzenlemeler yapıldı. Önceden Türkiye’nin en güçlü adamı unvanına aday olanların, ellerinden kayıp giden rakibini yakalamak ve yere yıkmaya çalışırken herhangi bir süre kısıtlaması yoktu. Fakat 1975’ten itibaren başpehlivanların mücadelesi kırk dakika, diğerlerinin mücadelesi ise yarım saat ile sınırlandırıldı.

Bu yüzden saatlerce süren güreşten sonra bitkinlikten kimsenin ölmeyeceği güvence altına alındı. Televizyon çağı ile birlikte de bu müsabakalar daha çok ilgi çekmeye başladı.

Günümüzde başarılı güreşçiler on binlerce dolar alıyor, dev markaların yüzü olup şöhreti elde ediyor. Vıp izleyiciler, yağlı güreşin ülkede gelişmesi için ciddi miktarda paralar bağışlıyor. Türkiye’nin elit kesimi, güreş alanının dışında kendilerine özgü açık arttırmalar düzenliyor. Ülkenin en başarılı ve zengin insanları, turnuvalara sponsor olmak için cömertlik yarışına giriyor. Müsabaka öncesi sporcular ısınırken, dev bir kazanda yağlı güreşin geleneksel ana yemeği olan pilav hazırlanıyor. Dev kazanda pişirilecek kuzu için, açık arttırmanın galibi yüksek bir meblağ ödüyor.